Aşkale'nin Tarihi

Aşkale'nin Tarihi

ERZURUM VE AŞKALE'NİN KONUMU

     Tarihi hakkında bilgi verilirken coğrafi konumunun önemi vurgulanan Aşkale, Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzurum ilinin 53 km batısında, Erzincan ilinin 120 km doğusunda yer almaktadır. Erzurum ilinin batısındaki son ilçesi olan Aşkale´nin, doğu- batı uzunluğu 50 km, kuzey- güney uzunluğu 46 km ve yüzölçümü 2300 km2 olup, ortalama rakımı (denizden yüksekliği) 1650 m´ dir. İlçe, doğusunda İlimize bağlı Ilıca ilçesi, batısında Erzincan iline bağlı Çayırlı ve Tercan ilçeleri, kuzeyinde Bayburt ili ve Ilıca ilçesi, güneyinde ise Erzurum´a bağlı Çat ve Erzincan´a bağlı Tercan ilçeleri ile çevrelenmektedir. Batı-doğu istikametinde uzanan (E 80) transit yolu üzerinde konumlanan Aşkale, Erzurum-Erzincan ve Erzurum-Bayburt-Trabzon yollarının kesiştiği yerde, tarihi İpek Yolu üzerinde bulunmaktadır. Aşkale, arazi yapısı itibariyle , Palandöken dağlarıyla Otlukbeli ve Gavur dağları uzantılarının adeta kolları arasına aldığı ve Karasu Vadisi'nin açmış olduğu çöküntü içindedir. Aynı zamanda doğu - batı istikametinde uzanan iki fay hattı arasında kalan İlçe, birinci derecede deprem kuşağında bulunmaktadır. Deprem bakımından, daha önce olan sarsıntılarda önemli sayılabilecek hasar olmamasına karşılık, 5.5-5.4 büyüklüğündeki 25-28 Mart 2004 depremlerinde 11 köyde büyük hasar olmuş ve 11 kişi hayatını kaybetmiş, İlçe merkezinde ise önemli sayılabilecek bir hasar olmamıştır. Bölge genellikle dağlık olup, volkanik yapıdadır. Bu dağlar, Erzurum ilinin güneyinden uzanan Palandöken dağlarının Aşkale´de alçalarak devam eden kolları olan Dumanlı(2700 m), Güllü( 3250 m), Meryem (2660 m) ve Kılıçkaya (2665 m) dağları ile Erzurum'un kuzeyinden uzanan Otlukbeli ve Gavur dağlarının Aşkale bölgesindeki uzantıları olan Akbaba (2600 m), Yaserçöl (2330 m), Karahalil (2770 m), Yapraklı (2600 m), Çengel (2900 m) ve Cecan (2975 m) dağlarıdır ki bunlar Kop dağı (2600 m) bölgesinde düğümlenmektedir. Bir kısmı da meralarla kaplı olan İlçe arazisi genelde kalkerlidir. Bu arazide, maden devrine ait linyit ve bol miktarda krom yatakları bulunmaktadır. Ayrıca kireç ,alçı ve diğer birçok maden rezervlerine de sahip olan İlçe, önemli ölçüde doğal zenginliğe sehiptir. Akarsu ve Gölleri : Aşkale'yi yerleşim yeri yapan en önemli unsur Fırat nehrinin kollarından biri olan Karasu ve bu nehrin meydana getirdiği havzadır. Karasu, sağdan Serçeme ve Karahasan Çayı , soldan ise küçük derelerle beslenir. Bir çok yerleşim yerlerinden geçerek Aşkale´ye ulaşan Karasu, 2004 yılına kadar İlçe şebeke suyuna da kaynaklık edmiştir. Karasu'nun son yıllarda kanalize edilmesiyle yatağında önemli sayılabilecek arazi elde edilmiş ve kısmen kullanıma sunulmuştur. İlçenin coğrafi güzelliklerinden önem arz edeni, Haydarhacı köyü sınırları içinde Dumanlı dağı üzerinde bulunan ve bir krater gölü olan Şah Gölü'dür. Bu göl sadece Aşkale'nin değil, ülkemizin en güzel doğa harikalarından biri olup, bu gölde çok lezzetli alabalık yetişmektedir. 2400 m2 alanında ve 10 m derinliğinde olan bu krater gölünün çevresi, yaz aylarında halk tarafından bir mesire yeri olarak kullanılmaktadır. 

ERZURUM'UN VE AŞKALE'NİN TARİHİ

Tarihi Durumu

     Konumu itibariyle, doğu illerini batıya ve kuzeye bağlayan yolların kesiştiği noktada yer alan ve tarihi açıdan eski bir yerleşim yeri olan Aşkale, tarihi boyunca çeşitli kavimlerin ve milletlerin istilasına uğramış ve otuz beş kez el değiştirmiştir. Bugünkü ismini Türk devresinde alan Aşkale´ nin tarihi, MÖ 1700 yılında Hititler´ le başlamış, 1081 yılında Türkler´ in , Çaldıran Savaşı (1514) ile de Osmanlı Devleti´nin hakimiyetine girmiştir. Konumu itibariyle, doğu illerini batıya ve kuzeye bağlayan yolların kesiştiği noktada yer alan ve tarihi açıdan eski bir yerleşim alanı olan Aşkale, tarihi boyunca  çeşitli kavimlerin ve milletlerin istilasına uğramış veya geçiş güzergahı olmuş ve  otuz beş kez el değiştirmiştir. Coğrafi konumu nedeniyle ulaşım yollarının düğüm noktası olma özelliğine ve stratejik değere sahip Aşkale'nin tarihinde de  köprü olma niteliğinin izlerini bulmak mümkündür.

     Tarih sahnesinde varoluşundan itibaren, tarihi süreç içerisinde çeşitli milletler tarafından: "Lucus Basara, Şogen, Aşhane, Kale " isimleriyle adlandırılan ilçe, bugünkü ismi olan "Aşkale"yi Türk devresinde almıştır.

     MÖ 1700 yılında Hititler tarafından kurulmuş, bu yıldan günümüze kadar  çeşitli milletlerin tarihine adeta bir köprü olmuş ve koynunda önemli medeniyetler barındırmıştır. Hititlerle başlayan Aşkale tarihi,  Mısır medeniyeti ile daha da canlanmıştır. Asurlular ile Mısırlıların  mücadelesine tanıklık yapan Aşkale,  MÖ 1500 yılında   Asurlular´ın eline geçmiştir. Tarihin en uzak çağlarıyla aydınlandığı yer olan günümüzün bu şirin ilçesi, uzun süren Asur Hükümdarlığı´ndan sonra, MÖ 9-6. asırlarda Urartular´ın elinde kalmıştır.

     İkliminin soğukluğunu, tarih sahnesinde uzun süreli savaşların ısıttığı Aşkale, MÖ 606 yılında Persler' in, daha sonra Kimmerler´in ve İskitler´in istilasına uğramış, 584 yılında Medler'in eline geçmiştir. Büyük liderlerin tarih yazdırdığı bir çağda, isminin büyüklüğü dünya tarihinden silinmeyecek olan Makedonyalı Büyük İskender, Aşkale'ye dünya tarihinde bir sayfa açmış, MÖ 325 yılında ele geçirdiği Aşkale'yi uzun süre hakimiyeti altında tutmuştur. MÖ 225 yılında Partlar'ın, 120 yılında Pontus-Rum İmparatorluğu'nun elinde kalmış olan Aşkale,  MÖ 72 –70 yıllarında Ermeni devleti kurmak için Anadolu'yu işgal eden Rum kundakçı Loculus´ un işgaline uğramıştır.  Hint- Avrupa  İpek Yolu üzerinde olması nedeniyle tarihte bütün milletlerin dikkatini çekmiş olan Aşkale, MS 395 yıllarında Doğu- Roma İmparatorluğu´nun, sonra sırasıyla Sasaniler'in, Hazerler´in , Elhamlılar'ın ve tekrar Bizanslılar'ın eline geçmiştir.

     1071 sonrası Oğuz akıncılarına kapılarını açan Anadolu´nun bu yörelerinde de Türk´ün sesi duyulur ve Türkler, Aşkale topraklarını da kullanarak yeni mekanlara doğru yol alırlar.   Ama yörenin Türkleşmesi ve islamlaşmasını, 1081 yılında bu toprakları Bizans´tan alan Saltuklular sağlamış ve artık Türk beyleri bu yerde otağlarını kurmaya başlamışlardır. Böylece Kop dağlarının  doğu, Palandöken dağlarının batı uzantıları, otlakları ile yeni sakinlerinin yeni ülkesi olmuştur.

 ERZURUM'UN VE AŞKALE'NİN EKONOMİSİ

Aşkale'nin Ekonomisi

     İlçemiz ekonomisinin temelini hayvancılık ve tarım oluşturmaktadır. Halkın önemli geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olmasında, İlçe yüzölçümünün yaklaşık yarısının mera oluşu önemli etkendir. İlçe merkezinde bulunan küçük esnaf ile işçi ve memur yoğunluğu da İlçe ekonomisinin önemli dinamiklerindendir. İlçenin temel geçim kaynağı olan hayvancılıkta, toplam hayvan varlığının 23.846 adeti büyükbaş, 22.386 adeti küçükbaş, 50.000 adeti kanatlı kümes hayvanı olup, bunların tescili ve izlenmesi kapsamında aşıları yapılmaktadır. İlçemizde faaliyet gösteren tarımsal işletmeler, hayvancılığın gelişmesine önemli katkı sağlamışlardır. Bunlardan Karahasan köyü ve Kandilli beldesinde bulunan Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri'nin faaliyetleri neticesinde halkın hayvancılığa olan ilgisi ve becerisi daha da artmış ve İlçe ekonomisi olumlu yönde etkilenmiştir. Hayvancılığa bağlı olarak Güllüdere köyünde 1, İlçe merkezinde 2 olmak üzere 3 adet mandıra bulunmakta ve sütün bol olduğu 50- 60 günlük bir periyotta beyaz peynir üretimi yapılmaktadır. Kandilli beldesinde, Türkiye Kalkınma Vakfı tarafından kurulan ve bölge çiftçileri tarafından oluşturulan Köylüm A.Ş. ve CP ortaklıyla kiralanıp işletilen Tavuk Kesimhanesi ve yöre halkı tarafından kurulan Tavuk Üretme Çiftlikleri ile belli sayıda işçi istihdamı sağlanmakta ve üretimleriyle İlçe ekonomisine katkı sağlamaya devam etmektedirler. İlçe halkının diğer geçim kaynağı ve hayvancılığın da itici gücü olan bitkisel üretimde, çiftçinin bilinçsizliği ve diğer nedenlerden dolayı arzu edilen seviye yakalanmamıştır. Meralarla kaplı olan arazinin hatalı ve bilinçsiz kullanımı yüzünden olumsuzluklar yaşayan çiftçimiz, İlçemizde toplam alanı 1.472.650 dekar olan arazinin, kültür arazisi olan 198.793 dekarının 149.095 dekarında kuru tarım, 49.698 dekarında sulu tarım yapılmakta, 41.218 dekar araziyi de nadasa bırakmaktadır. İlçenin diğer arazilerinden 72.127 hektarını mera ve yaylalar, 31.865 dekarını çayırlar, 76.117 hektarını orman ve fundalar, 4.099 dekarını kullanılmayan alanlar teşkil etmektedir. İlklim şartlarının uygun olmaması nedeniyle sebze ve meyvecilik ancak aile işletmeciliği şeklinde yapılmaktadır. İlçede ev bahçelerinde 167 adet armut, 1970 adet elma, 180 adet erik, 60 adet zerdali, 80 adet kiraz ve 200 adet vişne ağacı bulunmaktadır. Son yıllarda halkımızın rağbet ettiği ancak istenilen sonucu alamadığı plastik seracılıkta, başlangıçta 22 olan seraların bugünlerde yalnız 6'sı kullanılır durumda olup, toplam sera alanı 1.200 m2'dir. Doğu Anadolu Bölgesi´ndeki en büyük yatırımlardan biri olan Kuzgun Sulama Barajı, tarımda İlçenin birinci sınıf arazisini bulunduran "Daphan Ovası"nı ve İlçemize bağlı Gökçebük, Çayköy, Tazegül, Karabıyık ve Küçükgeçit köylerinin tarım arazilerini de sulamaktadır. Ancak tarım arazilerinin tam kapasite kullanılabilmesi ve istenilen verimin alınabilmesi için yöre halkının teşvik edilmesi ve bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir.

01.11.2019 484